İnsan, tarih boyunca, ilkin hayatta kalmak, sonrasında güçlü olmak arzusu için, bazen kuralsız; ama çoğu zaman da yazılı olmasa bile birtakım kurallar bütünüyle diğerleriyle birlikte yaşama gereğinde kalmıştır. Önceleri tek başına zayıf olan insanlar, birlikte avlanınca daha başarılı, görev paylaşımı yapınca daha verimli olduklarını fark etmiş; bununla birlikte gruplaşmış, yani toplumlaşmıştır. Sonrasında bu toplumlaşmalar, görevlerin faydaları, kolaylıkları ve statülerinin farklı olması sonucu sınıflaşmaya sebep olmuştur. Basit anlamda –mikro düzeyde- başlayan bu anlayış, sonrasında devletlere kadar ilerlemiştir. İnsan kaynağını iyi kullanabilen devletler, başarılı devletler olmuş, hüküm sürmüş, hükmetmiştir. Ta ki sanayi devrimine kadar.
Basat Tepegöz - Huzur için Güven
Üzerine çok makaleler, şiirler, romanlar yazılan bir konudur güvenmek… İnsan, çoğu zaman karşı tarafa niye güvendiğini ya da neden güvenemediğini anlatma isteğiyle yanıp tutuşur. Duyduğu güven sonucunda ne kadar mutlu olduğunu ya da güvensizlik yüzünden ne kadar zor durumda kaldığını anlatır durur. Kısacası; vaziyetten anlıyoruz ki güvenmek insan için “olmazsa olmaz”lardandır. Bu, ruhi bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacın temel nedeni huzur arayışıdır.
Demir Selimoğlu - İnsan neye İnanır?
İnsan neden güvenir bence içinde çok daha kritik önem arz eden insan neye güvenir daha doğrusu insan neye inanır, ne ile ikna olur gibi soruların cevabı verilmeden ancak soyut düzeyde cevaplanabilecek bir sorudur. Aradığım cevabı biraz daha somut tutabilmek ve sizleri de daha ayakları yere basan bir yazıyla muhatap edebilmek adına, ben öncelikle bu sorulara cevap arayacağım.
Doruk Tunaoğlu - Votka
Sen, evet sen, ertesi gün işimiz olduğu zamanlarda bile alakalı alakasız sorulara sabahlara kadar benimle cevap arayan sen, çoğu soruyu azıcık da olsa cevaplamama yardım eden sen, kardeşim gibi sevdiğim ve delice güvendiğim sen, bir an bile tereddüt etmeden senin inandığın bir amaç uğruna seve seve ikinci adam olmayı kabulleneceğim sen, tamamen farklı hayat tarzlarımız olmasına rağmen bana benden yakın olan sen; yine zor bir soruyla karşımdasın. Bu sefer cevabı hakkında hiç bir fikrimin olmadığı bir soruyla karşımdasın hem de, “Sana güveniyorum” dediğim de “Sağol, ben de sana...” gibi basit bir cevap vermek yerine “Neden?” diye sorarak beni tamamen allak bullak etmiş durumdasın.
Kardelen Barış - Sen hiç Güvenmeden Yaşamayı Denedin mi?
Sen hiç Güvenmeden Yaşamayı Denedin mi?
Porri Oto - İz
Köşeyi her zamanki gibi hızlı adımlarla döndü. Arkasını iki kere kontrol ettikten sonra karşı kaldırıma geçti. Kış aylarından, hele de böyle kimsenin olmadığı kış akşamlarından nefret ediyordu. Etrafta çok insanın olduğu zamanlardan da nefret ediyordu. O zaman da ne yöne gideceğini, kimle gözgöze gelmekten kaçınacağını bilemiyordu. Bir an önce evine varmak istiyordu. “Araba almalıyım” diye düşündü. Trafik aklına gelince vazgeçti. Trafik, bu boş sokaklardan çok daha tehlikeliydi. Çantasından anahtarı çıkartırken arkasını bir kere daha kontrol etti. Gelen giden yoktu. Kapıyı açtı. İçeri girince son bir kez arkasını dönüp baktı.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)