Gece yarısının keskin soğuğunda, onun karşısında duruyor, titreyen gözlerinin içine bakıyordum. Dudaklarımdan hep söylemekten korktuğum cümle dökülüverdi: “Gitmek zorunda mısın?”. O, krem rengi uzun paltosunun içinde, uzun ince bedeni, soğuğun incittiği kuzguni siyah saçları ve simsiyah gözleriyle, sanki baktığı yerdeki karı eritecekmiş gibi delici ve keskin bakışlarının gardını bu gece uzun süredir ilk defa bir kenara bırakmış, kendini sonlanmamış hikayelerin hüznüne kaptırmamayı çok iyi beceren bu kadın, şu an “gitmek” fikri karşısında sözleriyle olmasa bile, gözleriyle tereddüt etmişti bir an için.
Can Badriler - İNSAN NEDEN KISKANIR?
Kıskanmak, temelini sahiplenmek, sahiplenmek istemek, sahiplenilmek ve sahiplenilmek istemek şeklinde rafine edebileceğimiz 4 ana eylemden alır. Yani kıskanmak çerçevesinde hissedilen, düşünülen ve yapılan her şeyin altyapısında "sahiplik" kurumu yer alır. Kıskanmanın derecesini, niteliğini ve dışavurum biçimini belirleyen, yani üstyapısını oluşturan ise güç ve güce bağlı enstrümanlardır. Dolayısıyla "İnsan Neden Kıskanır?" sorusunun cevabı "sahiplik" ve "güç" şeklindeki iki ana temel üzerinde ve arasında şekillenir. Kıskanma olgusunu elit kıskançlığı ve alt kültür kıskançlığı olarak ikiye ayırırsak, bu iki tür arasındaki farkları "sahiplik" ve "güç" temelleri belirler. Gerçekliğini ve gerçekliğe dönüşümünü de bu temeller şekillendirir.
Azamettin Hamçay - ÖBÜR
“Kıskanma” kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamlarından bir tanesi “Yerinde olmayı istemek, imrenmek” olarak yer alıyor. Kıskanmayla ilgili insanlardaki genel yargı da budur, ‘elde edememe’ ve beraberinde ‘bir başkasının elde etmiş olması’ durumunda yaşanan duygu.
Basat Tepegöz - KISKANMAK RUHUN GIDASIDIR
Merhaba Sevgili Okurlar!
Bu oluşum içinde yer alan herkes bir şeyin uzmanı, ancak hiç kimse her şeyin uzmanı değil. Ancak hepimizin ortak noktası “gözlemleyen” ve “tecrübe eden” insanlar olmamız. Bu doğrultuda düşüncelerimizi sizinle paylaşacağız. Kendi adıma konuşmak gerekirse; bu yeni oluşumda her ay deneme tadında yazmayı düşünmüyorum. Mümkün olduğunca tarzımı yansıtan, şaşırtan, düşündüren, güldüren çeşitli materyallerle karşınızda olmaya gayret edeceğim. İlk konumuz kıskanmak. “İnsanlar neden kıskanır?” diye sorduk kendimize…
Bu oluşum içinde yer alan herkes bir şeyin uzmanı, ancak hiç kimse her şeyin uzmanı değil. Ancak hepimizin ortak noktası “gözlemleyen” ve “tecrübe eden” insanlar olmamız. Bu doğrultuda düşüncelerimizi sizinle paylaşacağız. Kendi adıma konuşmak gerekirse; bu yeni oluşumda her ay deneme tadında yazmayı düşünmüyorum. Mümkün olduğunca tarzımı yansıtan, şaşırtan, düşündüren, güldüren çeşitli materyallerle karşınızda olmaya gayret edeceğim. İlk konumuz kıskanmak. “İnsanlar neden kıskanır?” diye sorduk kendimize…
Çağdaş Özgür Kartal - SENİ NEDEN KISKANIYORUM...
Kıskanıyorum seni deliler gibi. Gece, gündüz, sabah, akşam, nefes alırken ve nefes verirken kıskanıyorum. Çok kıskanıyorum doğru ama bir sor neden. Bilmiyorum açıklanabilir mi seni kıskanmak sana ve sana benim gözümle bakmaya hakkı olmayana ama anlatmasam kolaya kaçtı dersin, deme! . . .
Demir Selimoğlu - İNSAN SEVMEMEYİ ÖĞRENEBİLSEYDİ KISKANMAZDI DA...
Yalnız kalmaktan korkmaz mıyız hepimiz? Üzülsek de sevinsek de ağlasak da gülsek de yanımızda birileri olsun isteriz. Belki anlık olarak yalnız kalmaktan hoşlananlarımız vardır ancak uzun vadeli yalnızlıktan korkmak sanırım insanın hamurunda vardır. Bu yüzden tanışmak, tanımak isteriz. En temel ihtiyacımız sevmektir aslında çünkü sevdiklerimizle gülmek gülmelerin en güzeli, onlarla ağlamak ağlamaların en rahatlatıcısı olur. Bazen öylece yan yana durup hiçbir şey yapmamak bile güzeldir sevdiğimizle. Çocukken tuvalete bile giderken bir arkadaş götürürüz yanımızda, maç yaparken kavga ederiz ben onunla aynı takımda olacağım diye, hele bir de aşık olduk mu, deli akan kanımızla beraber ortalığı ayağa kaldırırız ‘ben de seni’ diye başlayan bir söz duymak için.
Doruk Tunaoğlu - GÜNEŞ ve HANÇER
Sıcak bir yaz gecesi, rüzgarda sallanıyormuş gibi parlayıp sönen yıldızlar, denizin ortasında birbirinden güzel dört ada ve onu karaya bağlayan asfalt yoldan kurtulabilse arkadaşlarının yanına gitmek için bir saniye bile beklemeyecek olan Karantina Adası. Her şeyin garip bir uyum içinde olduğu bir Urla gecesi. İskelede eğlenen, bu güzel tabloyu şişedeki lâlle renklendiren gençler ve birbirlerini tanıdıkça parlayan, parladıkça yıldızları kıskandıran iki ruh.
Duru Pera - KISKANMAK
Kıskanmayı anlamak için insanoğlunun sosyolojik ve psikolojik tarihçesi ve yapısına bakmak… falan gerekmez. Kıskanmak çok insani bir şeydir esasında. Basitliğinden karmaşa doğurabilen bir şey…
“İnsan aşkta neden kıskanır?” diye sorduğumda kendime, iki yanıt aldım benden. Birincisi sahiplenme duygusundan, ikincisi de benlikteki eksiklik duygusundan. Sahiplenme duygusundan kaynaklanan kıskançlık, esasında karşındakini kıskanmaktan ziyade kendini sevmektir.
“İnsan aşkta neden kıskanır?” diye sorduğumda kendime, iki yanıt aldım benden. Birincisi sahiplenme duygusundan, ikincisi de benlikteki eksiklik duygusundan. Sahiplenme duygusundan kaynaklanan kıskançlık, esasında karşındakini kıskanmaktan ziyade kendini sevmektir.
Kerem Aydınoğlu - İÇİMİZDEKİ DÜŞMAN
Çok düşündüm kıskançlığı nasıl anlatacağım, hakkında ne yazacağım diye. Tam bir karar veremedim açıkcası, o yüzden dağınık bir yazı olacak bu, kusuruma bakmamanızı rica edeyim şimdiden...
Kıskançlık kötü bir şey. Böyle diyerek başlayayım. Yüceltilecek, kulp bulunacak, bir şeylerin göstergesi olarak gösterilebilecek bir yanı yok. Yaşamdan bu duyguyu tamamen silip atabilsek, kimse kimseyi bir daha hiç kıskanmayacak olsa, dünya hiçbir şey kaybetmezdi inanın, aksine çok şey kazanırdı. Böyle "olmayası" bir duygudur işte bana göre kıskançlık.
Oya Sumi - OTHELLO
Bizde olmayanı kıskanırız, alamadığımızı, sahip olamadığımızı.
Korkudur kıskançlık, kaçırdıklarının kaçıracaklarının, yapamadıklarının ortaya çıkmasıyla irkilmendir. Olumsuz bakmaktır belki ama arada bir bakmakta da yarar vardır :)
Korkudur kıskançlık, kaçırdıklarının kaçıracaklarının, yapamadıklarının ortaya çıkmasıyla irkilmendir. Olumsuz bakmaktır belki ama arada bir bakmakta da yarar vardır :)
Kaydol:
Yorumlar (Atom)