Bir kere seni kıskanmak bana haktır, hakkımı savunmaktır. Sabahları sesini duymadan güneşin doğduğunu bile fark edemiyorsam eğer sesini benden fazla duymamalı kimse. Yüzlercesinin gözlerine bakıp saatlerce konuşmak çok kolay ama senin gözlerine beş saniyeden fazla bakmak, bir de üstüne öznesiyle yüklemiyle devrik de olsa bir cümle kurabilmek imkansız gibi geliyorsa bana, kimse bakmamalı gözlerine benden daha uzun. Eğer ben saçlarınla bağlanmışsam hayata, kimsenin hakkı yok saçlarını beğenmeğe. Ben nasıl beklediysem, nasıl aradıysam onlar da beklesin kaderini ya da arasınlar bulsunlar saçlarıyla hayata bağlanacakları bir sevgili. Bir de rüzgar… Sadece bana getirecekse saçlarının kokusunu, değsin isterim saçlarına çünkü yalnız benim hakkım var saçlarının kokusunu duymaya. Kimseyle tokalaşma demiyorum tabi ki ama bir saat elini tutmak için şehir şehir adım adım koştuysam sana, el sıkışma faslı da kısa olmalı senin için. Hatta dünyanın en hızlı tokalaşan insanı olsan yeridir. Ellerini uzun uzun tutmak hakkı da yalnız benimdir. Emek emek, şehir şehir banklarda yatarak kazandığım hakkımdır, bana helaldir. Kimseye yedirtmem hakkımı bilesin. Ben seni günün her saati, her ortamda; en zor, en stresli anında dahi düşünüyorsam, toplantının en kritik yerinde başının ağrısının geçmesi ya da gireceğin sınavın iyi geçmesi için yalvarıyorsam Allah’a, kimse düşünmesin seni benden fazla veya iddia etmesin düşündüğünü. Sen yalnız ve çaresiz hissettiğinde hayat umurumda değilse ve uçarak gelmişsem yanına ve sana bir kerecik sarılabilmek için adaklar adamışsam eğer, kimse görmesin gözyaşlarını ve kimse silmesin. Seni teselli etmek hakkı da yalnız benim bunu da bilesin. Hayatta hiçbir şeyden, ölmekten bile korkmayan bir adamken sana kavuşamamaktan, sensiz olmaktan korkuyorsam delicesine, kimse ama hiç kimse “hayatımın anlamısın” diyemez sana öylesine ucuzca.
Anlatamadım biliyorum ama en azından bir fikrin vardır artık seni niye kıskandığıma dair. Benim dünyamda her şeyden önce adalet gelir. Ben bildiğim en büyük aşkı, en büyük çabayla, en büyük emekle yoğurup vermemiş olsam bu kıskançlık niye diye hesap sorabilirsin elbet ama hak varsa hakkın adaleti varsa ben seni kıskanırım bunu bil. Benim olduğun için kıskanırım, hakkım olduğu için kıskanırım ve kıskanılmak senin hakkın olduğu için, Hak böyle istediği için, içime aşkını koyduğu için kıskanırım, kıskanılmaya değer bulduğum için kıskanırım seni… Şaire hak verir de kıskanırım…
...
kıskanmak mesela o kadar karşı konulmaz o kadar içten
kıskanmak haktır sevene sevilen güzelse güneşten
ki güneş tutuşmuş yanmakta güzelliğini kıskanıp
hiç kızılır mı aşığa sözlerine bakılıp…
kıskanmak mesela o kadar karşı konulmaz o kadar içten
kıskanmak haktır sevene sevilen güzelse güneşten
ki güneş tutuşmuş yanmakta güzelliğini kıskanıp
hiç kızılır mı aşığa sözlerine bakılıp…
ÇAĞDAŞ ÖZGÜR KARTAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder