Sanırım intihar etmek üzere olan bir insan, yaşadığı hayatın zorluklarıyla daha fazla baş edemeyeceğine kesin olarak karar vermiştir. Belki her açıdan düşünmüş, bir çıkar yol bulmanın imkânsız olduğu sonucuna varmış da olabilir. Şu halde onu intihar etmekten alıkoyacak şey ne olabilir diyeceksiniz, hemen cevaplıyorum: Başka bir hayat kurma ihtimali. Yaşadığı hayatın zorluklarından bıkıp artık dayanamayacak hâle gelip intihar kararı vermiş birini düşünelim: Çok fazla borcu olsun, karısı kendisini terk etmiş, iki kız çocuğuyla ortada kalmış olsun, sonunda hapse girmesi an meselesi olsun. Sanırım gayet kötü bir tablo çizdim. Hemen bu mağdur arkadaşa sormaya başlıyorum: Bu durumunla ilgili öncelikle devlet makamlarından, yetki sahibi kimselerden, para sahibi kimselerden yardım istedin mi? Örneğin çocukların bir yurda yerleştirilmesi için bir girişimde bulundun mu veya kendin için varlıklı bir kimseyle konuşup bir iş istedin mi? Ya da benim şu anda aklıma gelmeyen ancak senin aklına gelebilecek fikirler için oturup iyice düşündün mü? Anlatmak istediğim bu düşünme ve kurtulma çabasına bir kere girebilen insan zor da olsa bir çıkış bulabilir. Bu çıkış hapis yatmak da olabilir ancak kişi hapis yatmaktan daha çok, ölmekten daha az korkuyorsa ve bu yüzden ölmeyi tercih ediyorsa işte bu nokta korkularına yenilmek, mücadele edememek noktasıdır ki kolaya kaçmak, zor olandan korkmak demektir. İntihar eşiğine gelmiş bir insan kabul etmelidir ki kendisini o noktaya getiren süreçte ya kendisi hatalar yapmıştır ya da elinde olmayan, hayatın getirdiği zorluklarla karşı karşıyadır. Her iki durumda da hatalarını telafi edecek ya da hayatla mücadele edecek ilk savaşçı, kişinin kendisi olmalıdır. Bu savaşı göze alamamak korkaklıktır, acizliktir. Belki yazdıklarımı okurken “yeni bir hayat kurmak burada yazıldığı kadar kolay mı?” diye düşünenler olacak. Söyleyeceğim şudur: Herkes kendi hayatını ancak kendi kurabilir; bunun nasıl olacağını da kendisi bulmalı, yeni bir hayat kurmak o an için imkânsız olsa dahi, yeni bir hayat kurma umuduyla yaşamalı insan.
Çağdaş Özgür Kartal - İntihar Etmek ya da Mücadele Etmek
Her halde hayatı yaşamaya değer bulmamanın sonucudur intihar etmek. Bunun yüzlerce belki binlerce sebebi olabilir. Belki uğrunda yaşadığın birini, bir inancı kaybetmek; belki hayatta yapabileceğin hiçbir şey kalmadığına, bir adım daha ileri gidemeyeceğine inanmak; belki asla çözülemeyecek bir sorun ve onun getireceği sonuçlardan ölesiye korkmak ya da akla gelmeyen binlerce başka sebep intihara götürebilir insanı. Ama sebebinden bağımsız olarak şunu söyleyebilirim ki her intihar kararı acele verilmiş, düşünülmemiş ve yanlış bir karardır.
Sanırım intihar etmek üzere olan bir insan, yaşadığı hayatın zorluklarıyla daha fazla baş edemeyeceğine kesin olarak karar vermiştir. Belki her açıdan düşünmüş, bir çıkar yol bulmanın imkânsız olduğu sonucuna varmış da olabilir. Şu halde onu intihar etmekten alıkoyacak şey ne olabilir diyeceksiniz, hemen cevaplıyorum: Başka bir hayat kurma ihtimali. Yaşadığı hayatın zorluklarından bıkıp artık dayanamayacak hâle gelip intihar kararı vermiş birini düşünelim: Çok fazla borcu olsun, karısı kendisini terk etmiş, iki kız çocuğuyla ortada kalmış olsun, sonunda hapse girmesi an meselesi olsun. Sanırım gayet kötü bir tablo çizdim. Hemen bu mağdur arkadaşa sormaya başlıyorum: Bu durumunla ilgili öncelikle devlet makamlarından, yetki sahibi kimselerden, para sahibi kimselerden yardım istedin mi? Örneğin çocukların bir yurda yerleştirilmesi için bir girişimde bulundun mu veya kendin için varlıklı bir kimseyle konuşup bir iş istedin mi? Ya da benim şu anda aklıma gelmeyen ancak senin aklına gelebilecek fikirler için oturup iyice düşündün mü? Anlatmak istediğim bu düşünme ve kurtulma çabasına bir kere girebilen insan zor da olsa bir çıkış bulabilir. Bu çıkış hapis yatmak da olabilir ancak kişi hapis yatmaktan daha çok, ölmekten daha az korkuyorsa ve bu yüzden ölmeyi tercih ediyorsa işte bu nokta korkularına yenilmek, mücadele edememek noktasıdır ki kolaya kaçmak, zor olandan korkmak demektir. İntihar eşiğine gelmiş bir insan kabul etmelidir ki kendisini o noktaya getiren süreçte ya kendisi hatalar yapmıştır ya da elinde olmayan, hayatın getirdiği zorluklarla karşı karşıyadır. Her iki durumda da hatalarını telafi edecek ya da hayatla mücadele edecek ilk savaşçı, kişinin kendisi olmalıdır. Bu savaşı göze alamamak korkaklıktır, acizliktir. Belki yazdıklarımı okurken “yeni bir hayat kurmak burada yazıldığı kadar kolay mı?” diye düşünenler olacak. Söyleyeceğim şudur: Herkes kendi hayatını ancak kendi kurabilir; bunun nasıl olacağını da kendisi bulmalı, yeni bir hayat kurmak o an için imkânsız olsa dahi, yeni bir hayat kurma umuduyla yaşamalı insan.
Sanırım intihar etmek üzere olan bir insan, yaşadığı hayatın zorluklarıyla daha fazla baş edemeyeceğine kesin olarak karar vermiştir. Belki her açıdan düşünmüş, bir çıkar yol bulmanın imkânsız olduğu sonucuna varmış da olabilir. Şu halde onu intihar etmekten alıkoyacak şey ne olabilir diyeceksiniz, hemen cevaplıyorum: Başka bir hayat kurma ihtimali. Yaşadığı hayatın zorluklarından bıkıp artık dayanamayacak hâle gelip intihar kararı vermiş birini düşünelim: Çok fazla borcu olsun, karısı kendisini terk etmiş, iki kız çocuğuyla ortada kalmış olsun, sonunda hapse girmesi an meselesi olsun. Sanırım gayet kötü bir tablo çizdim. Hemen bu mağdur arkadaşa sormaya başlıyorum: Bu durumunla ilgili öncelikle devlet makamlarından, yetki sahibi kimselerden, para sahibi kimselerden yardım istedin mi? Örneğin çocukların bir yurda yerleştirilmesi için bir girişimde bulundun mu veya kendin için varlıklı bir kimseyle konuşup bir iş istedin mi? Ya da benim şu anda aklıma gelmeyen ancak senin aklına gelebilecek fikirler için oturup iyice düşündün mü? Anlatmak istediğim bu düşünme ve kurtulma çabasına bir kere girebilen insan zor da olsa bir çıkış bulabilir. Bu çıkış hapis yatmak da olabilir ancak kişi hapis yatmaktan daha çok, ölmekten daha az korkuyorsa ve bu yüzden ölmeyi tercih ediyorsa işte bu nokta korkularına yenilmek, mücadele edememek noktasıdır ki kolaya kaçmak, zor olandan korkmak demektir. İntihar eşiğine gelmiş bir insan kabul etmelidir ki kendisini o noktaya getiren süreçte ya kendisi hatalar yapmıştır ya da elinde olmayan, hayatın getirdiği zorluklarla karşı karşıyadır. Her iki durumda da hatalarını telafi edecek ya da hayatla mücadele edecek ilk savaşçı, kişinin kendisi olmalıdır. Bu savaşı göze alamamak korkaklıktır, acizliktir. Belki yazdıklarımı okurken “yeni bir hayat kurmak burada yazıldığı kadar kolay mı?” diye düşünenler olacak. Söyleyeceğim şudur: Herkes kendi hayatını ancak kendi kurabilir; bunun nasıl olacağını da kendisi bulmalı, yeni bir hayat kurmak o an için imkânsız olsa dahi, yeni bir hayat kurma umuduyla yaşamalı insan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder